Günümüzde Eskişehir; üniversiteleri, kültürel etkinlikleri, müzeleri ve orkestrasıyla tam bir kültür şehri. Son yıllarda "En Yaşanabilir Şehirler" listesinde üst sıralarda yer alıyor. Kentin içinden akıp geçen Porsuk Çayı, harika rengiyle, çevre düzenlemesiyle, nehirde gezinti yapmak isteyenler için hazır bekleyen kanolarıyla çok güzel görünüyor.
Tarihi Odunpazarı Evleri, Frig Evleri, Devrim Otomobili (Tülomsaş Müzesi), Çağdaş Cam Sanatları Müzesi kentin gezilip görülmesi gereken yerlerinden. Gruptan arkadaşlar Odunpazarı Evleri'ni görmeye gittiklerinde ben eşlik edemedim ama otobüs camından görebildiğim kadarıyla fotoğraflarını çekmeye çalıştım.
Bizim Kastamonu Evleri'nden pek farkı yok gibi görünüyor aslında. Biraz daha renkli boyanmışlar, sanırım en büyük fark bu :)
Eskişehir'e gelip de Çiğ Börek yemeden gitmek olmaz dediler. Biz de grupla eğitim çıkışı Eskişehir'li arkadaşımız Seçkin'in rehberliğinde en iyi Çiğ Börek yapan yerlerden birine "Papağan" a gittik. Bir porsiyonda 5 tane çiğbörek oluyor ve kıymalıdan başka seçeneğiniz olmuyor malesef... Ben peynirli olsa hepsini yerdim :) Ama kıymalı olunca dörtte bıraktım :)
Eskişehir'den dönerken ailenize, arkadaşlarınıza met helvası ve petibör denilen pastamsı tatlısından götürebilirsiniz. Ben met helvasını Kastamonu'nun çekme helvasına, İzmit'in pişmaniyesine benzetiyorum. Şekil itibariyle ikisinden de farklı, uzun uzun...
Sevgili oda arkadaşım Deniz ile met helvası almak için Eskişehir'in meşhur dükkanlarından Eriş'e gittik. Taptaze met helvalarından aldık bolca. Bir de evdekilere "Kürek helvası" aldım. Ananem helva çok sever :)
Bakınız bunlar da meşhur "petibör"ler...Aslında tepsi dopdoluydu ama Deniz ailesine ve iş arkadaşlarına bolca alınca tepsi boşaldı, fotoğraf çekmek benim aklıma sonradan geldi.
Bu da haşhaş alabileceğiniz dükkanlardan biri. Eski bir komşumuz (komşudan öte - Güler Ablamlar) haşhaşlı ekmek yaparlardı ben küçükken. Onu hatırladım...
Eşimle her gittiğimiz yerden kitap alma adetimiz vardır. .aslında en başından beri aklımdaydı ama malesef koşturmacadan ben eşim için kitap almayı unuttum :( Ama magnet almayı unutmadım neyse ki...Deniz sağolsun benim için koşturup harika magnetler alacağımız bir dükkan buldu!
Eskişehir'de Nasreddin Hoca'yı buldum! Ve doğuran kazanını... :)
Eskişehir cıvıl cıvıl öğrencilerle dolu bir kent olduğu için gece eğlenceleri sabaha kadar sürer, sokaklar sabaha kadar hareketli olurmuş. Biz de grupla her gece bir program yaptık. Grubun en yaşlı üyelerinden ve tek anne olarak onlara göz kulak olması gereken biri de gerekti! Eskişehir'in en ünlü gece kulüplerinden 222 Park'ı merak ediyordu herkes. E biz de gelmişken görmeden gitmeyelim dedik :) Sabah kalkmak zorlaşsa da akşamları değerlendirmek iyi oldu!
Kısacık Eskişehir gezisinden kalanlar bu kadar. Uzun süredir Mehmet'le Eskişehir'e birlikte gitmeyi planlıyorduk, bu yıl içinde tekrar gidersek görmediak yer bırakmadan herşeyi yazarım sizin için söz!
Herkese kocaman sevgiler...