Sayfalar

22 Haziran 2013 Cumartesi

Bora ile Dragon Boat Festival

Bora ile 25 Mayıs'ta bu yıl Türkiye'de 6. 'sı düzenlenen Dragon Boat Festivali'ne katıldık. Şirketlerin gönüllü çalışanlarından oluşan kürek takımları birbirleriyle yarışıyor, aynı zamanda festival alanında ilginç yarışmalar ve aktiviteler düzenleniyor. Bizim şirketin kürek takımının da Dragon Fest'e katıldığını duyunca ailecek yola düştük ve yarışların düzenlendiği Haliç'e gittik.  Bu yıl Türkiye'de yapılan yarışlarda bir ilk olarak tamamı meme kanserini yenmiş kadınlardan oluşan bir grup yarışa katıldı.Festival alanı Bora için koşup oynanacak, güneşlenecek, ilginç gözlemler yapılacak bir alandı! Babacığı insanların yoğun ilgi gösterdiği festival alanı çevresinde araba için park yeri bulamayınca Bora ile beni birkaç saatliğine baş başa bırakıp gitti. Olaylar bundan sonra başladı... :)


Bora'yı uyku saati de geldiği için bebek arabasında en azından bir saat tutabilirim, lay lay lay yaparak gezeriz biraz sanmıştım. Ama öyle olmadı. Bora kalabalığı, göklerde uçuşan koca balonları, eğlenen insanları, hazırlanan kürekçileri görünce can oldu! Arabanın ön tarafından kıvrılarak inen Bora araba ile beni geride bırakıp yayından fırlamış ok gibi denize doğru, kalabalığa doğru koşmaya başladı! O an kanım dondu! Koşup hemen yakaladım ama saniyeler içinde kafamdan nasıl sahneler geçti bilseniz... Malesef ilk saatlerde festival alanında tanıdık kimse bulamadım. Şirket standımızın kurulu olduğu yere gidip bebek arabasını park ettim :) Ve Bora ile yaya yaya takıldık :) O oraya buraya koştururken ben de peşinden koşarak öğle yemeğini kaşık kaşık yedirdim. O stand senin bu stand benim koştuk durduk. Farklı insanlarla tanıştık Bora sayesinde, komiklikler yaşadık :)


Bizim şirketin standında görevliler öğle yemeği için sandviç servisi yaparlarken Bora da standın arka tarafını keşfetmekle meşguldü.Boşalan bir su damacasını kapan Bora kendini ortaya atıp frisbee oynayan insanların arasına daldı elinde damacana ile! Bora'yı engellemek mümkün değildi. O damacana epeyce yerlerde süründü, çimlerde yuvarlandı. Elinden almaya kalktığımızda yaygara koparıldı! Bir ara gökyüzündeki koca balonları görüp balon diye ağladı durdu :( Ona balon bulabilmek için dolaştım durdum, ikimiz de terden, yorgunluktan helak olduk! Acil durum çağrısı yapıp babacığa "Çabuk yetiş!" dedik :) Yetişti ve elleri yüzleri yapış yapış olan, yorgunluktan bitkin düşen Bora ile Derya'yı kurtardı :)


4 yorum:

  1. :)))Ne yorgunluk ama:)Herşey onlar için değil mi?İstanbul hep ironilerle dolu.Bir yandan park sorunu,bir yandan güzel aktiviteler.Bora yastığın üstünde çok tatlı:)Bak hiç duymamışım bu olayı ben:)ne güzelmiş:)Damacana krizi biz de yaşamıştık,hepsi aynı bu köftelerin:)Çok öpüyorum sizi:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet canım kesinlikle, herşey onlar için! Biz de her günü spontan yaşadığımız için haber veremedim kimselere :( Keşke sizle birlikte gidebilseydik, yanımızda babamız da yoktu bizim :( Ahh yerim bu köfteleri ben senin köfteciğin çok ama çook tatlı:)

      Sil
  2. bizim ki de artık durmuyor bebek arabasında, koşmak sürekli koşmak istiyor :)yorulmak nedir de bilmiyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Koşsun bakalım Emre'cik, artık bezinden de kurtuluyor..Ohhh rahatça koşsun sere serpe :)

      Sil

Yorumlarınızı çok seviyorum :)