Sayfalar

29 Kasım 2013 Cuma

Bora ile Diyaloglar

2 yaşındaki Bora Bey'den inciler :

Önce cebinden şıngır şıngır para sesleri gelir...

Bora :  Anne sana makine ve ekmek alıp geleyim mi? (Makine : Dozer, iş makinesinin Bora'cası...)
Derya : Olur al oğlum, benim de oyuncak bir makinem olsun.
Bora : Ben sana makine alcaktım, ister misin? (Cebindeki bozuk paraları çıkartıp sayar...)
Benim param var, ben makine alcam şimdi. (Kafasını ve kıvırcık buklelerini aşağı yukarı sallar hevesle...Koşa koşa yatak odasına gidip gelir.)
Derya : Hani oğlum aldın mı bana makine?
Bora : Alcam alcam, dur ben bi ekmek alayım.
(Düşünüp taşınır döner )
Bora : Anne ben uçağa bincem, ekmek alcam gelcem bunun içine koyucam.
Anne ben makine almadım. Alayım mı? Benim param var. Makine orda. Şimdi ben makine alcam sana, bu çantanın içine koyucam.
Derya : Ne makineymiş arkadaş?


Yazı yazarken yanlışlıkla kağıdın delinmesi üzerine koltukların çizildiğini gören Bora o sırada bilgisayarla uğraşan annesine nazikçe ve şefkatle yanaşır.

Bora :  Annecim ne güzel müzik mi çıktı?
Bora :  Annecim senin saçların çok güzel mi? (Annenin kucağına atlayarak en şirin gülümsemesi ile dudaktan öpmeye çalışır.) 
Anne : (Şaşkın ve mutlu) Teşekkür ederim oğlum, çok naziksin.
Bora : Anne ben yazı yazıyım mı o kalemle?
Bora : Anne ben koltuğu çizmedim mi?

Durumu anlayan anne olay yeri incelemesi yapıp şekfatle Bora'yı kucaklar.
Anne : Oğlum olsun napalım sileriz çıkar. Hadi gel silelim senle?
Bora : Silelim mi anne, çıkar di mi anne?
Anne : Çıkar tabi oğlum, napalım...
Bora : (Islak mendille koltuğu silmeye çalışır. Anne üzülmüştür, anlar...)
Anne üzülme ama üzülmeeee!.. Bak bu koltuk çok güzeeeel! (Diğer koltuğu gösterir...)

 * Bora *
 Nazoş Teyzesi'nin hediyesi ile mutlu bir poz :)
23.11.2013





28 Kasım 2013 Perşembe

Kayak zamanı, Tchibo zamanıdır!

Tchibo her hafta yenilenen temaları, modayı kaliteyle bütünleştiren ürünleri ve lezzetli kahveleriyle sevdiğimiz markalardan biri.

Bir Tchibo mağazasına girdiğinizde sizi karşılayan harika bir kahve kokusu duyuyorsunuz. Ürünlere bakmak için sabırsızlansanız bile kahve standının önünden güç bela ayrılıyor ve ürünlere doğru yöneliyorsunuz. Ürünlerin hemen hemen hepsi keyifli renklerde ve tarz ürünler. Üstelik hepsi birbirinden kaliteli ve dayanıklı. Tchibo ürünlerinin kalitesi, alanında uzman kişiler tarafından çok sıkı ve acımasız testlerden geçiyor ve sadece testi geçebilenler satışa sunuluyor.

Ve bu hafta tam biz seyahat aşıklarına göre bir tema var Tchibo’da. Kayak Keyfi&Kış Modası! Su ve kir geçirmeyen Ecorepel malzeme ürünler, çığ kazalarına karşı içerisinde yerinizi bildiren RECCO Reflektor bulunan montlar, nemi teninizden alıp dışarı ileten COOL MAX termal içlikler ve çok daha fazlası. Kayak&Snowboard kaskı ve gözlüklerinizi de aldıysanız, kayağa ve kış seyahatine hazırsınız. Ayrıca son moda kışlık kıyafetlerle de pistlerin en şık kayakçısı siz olacaksınız!

Kayak Keyfi&Kış Modası temasındaki tüm ürünler birbirinden güzel ama içlerinden seçerek birkaçına daha geniş yer verelim. Konu kayak olunca güvenlik önemli tabii. Kapitone Kayak Montu yumuşak ve sıcak tutması yanında Recco Reflektorle de güvenliğinizi sağlıyor. Güvenlik demişken, ayakkabı kar zinciri de bu temadan muhakkak edinmeniz gereken parçalardan. Spiral sistemiyle kara ve buza rahatlıkla basıyor, hem de kayıp bir yerinizi kırma tehlikesinden korunmuş oluyorsunuz. Konu seyahat olunca ayaklar daha bir önem kazanıyor tabii. Sağlıklı ayakkabılarla yollar size vız gelecek. Tchibo’nun termal botu ve termal çizmesi tam da bu bahsettiğim türden. Hem ayaklarınızı kuru ve sıcak tutuyor hem de rahat etmenizi sağlıyor. Üstelik fiyatları da dudak uçuklatmıyor. Tchibo’nun profesyonel içlikleri de kayağa gitmeden muhakkak edinmeniz gereken parçalardan. Mikro kapsül teknolojisine sahip bu içlikler, aşırı terlemeyi ve terin üzerinizde kurumasını önlüyor, size hareket özgürlüğü veriyor. Ve çocuklar! Tchibo onları da unutmamış, bu temaya tatlı mı tatlı Çocuk Kar Tulumları ve montlar eklemiş. Hepsi de hava alan, suyu ve rüzgarı geçirmeyen yapıda. Çocuklarınız bu tulum ve montlarla kar melekleri ve kar prensleri gibi görünecek!

Kayak Keyfi&Kış Modası temasında bunlardan başka birçok ürün daha bulunuyor. Daha ayrıntılı incelemek için Tchibo.com.tr’ye tıklayıp, keşfe başlayabilirsiniz. Şöyle keyifli bir alışveriş yapıp, sonrasında da kahveyle yorgunluk atmak isteyenleri, çalışanlarının yüzünden gülümseme eksik olmayan Tchibo mağazalarına davet ediyor ve ekliyorum; yeni temalardan herkesten önce haberdar olmak için Tchibo Facebook sayfasını (https://www.facebook.com/tchiboturkiye) beğenebilirsiniz. Keyifli alışverişler!

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

23 Kasım 2013 Cumartesi

Mutlu Yıllar, Hepimize...

Bugün bal oğlum Emre Bora'nın doğum günü.
Doğduğunda esmer, keskin bakışlı, dolgun dudaklı minik bir erkekken; sarışın, kıvırcık saçlı, kıvrık kirpikli ve sevgi dolu bir balböceğine dönüştü Bora'cık...


Bir sevgililer gününde hayatımıza sürpriz bir şekilde gelen Bora, gelişiyle, varlığıyla hayatımıza daha da çok sevgi ve anlam kattı. Hayata, dünyaya bakış açımızı değiştirdi. Zaten çocukları çok seven, zaten adı üstünde "Duygulu" olan annesini iyice yufka yürekli, iyice yardım peşinde koşan, dünyaya faydalı ne yapabilirim diye düşünüp duran bir kadın haline getirdi. Zaten hayata anlam katmaya çabalayan, tüm çevresine pozitif düşünmeyi öğreten ve hayata bakış açısıyla örnek olan babasını kendine hem arkadaş, hem rakip, hem dünya tatlısı çocuk ruhlu bir baba haline getirdi.

Bora'nın gelişi, varlığı arkadaşlarımızı, ailelerimizi, çevremizdeki herkesi, hatta sokakta, parkta, yolda, yolculukta, hastanede, alışverişte gördüğümüz herkesi gülümsetir, mutlu eder oldu... Bora bir gülüşüyle hastanede acil serviste mutsuz görünen bir hasta yakınını bile gülümsetir, yorgun görünen satış temsilcisine enerji verir, sevimli bir cümlesiyle bagaj kuyruğunda bekleyen asabi yolcuyu bile gevşetir oldu...

Kısacası iyi ki doğdu, "iyi ki doğmuş" dedirtti.

Ben birkez daha ne kadar şanslı bir insan olduğumu gördüm. Bora'nın bizim dünyamıza gelişiyle bizi sarmalayan, her zaman destek olan ailemiz, her anımızda yanımızda olan arkadaşlarımız, bizi bloglarımızdan tanıyan sevgili takipçilerimiz, ilk adım sevincini, söylediği ilk kelimeleri, çıkan ilk dişini benle aynı heyecan ve mutlulukla karşılayan, sadece nezle olup hastaneye gitmiş olsak da hastanede check-in yaptık diye sabaha kadar arayan-mesaj atan, koşup gelen dostlarımız ;) Bora daha 36 günlük minik bir bebekken zatürre olduğunda hastanede yatarken, en acemi ve en zor günlerimizde bizimle kaygılanan, bizimle ağlayan, bizimle çırpınan dostlarımız...

Hamileliğimde beni poh pohlayan, besleyen, destek olan, lohusalığımda kaprislerimi çeken, beni güldüren, eğlendiren, gezdiren, bana "Pamuk Prensesimiz" diyen ve her zaman bana bu hissi yaşatan, Bora'ya "Küçük Prens" deyip gönüllerinde kocaman bir yer açan canım arkadaşlarım...Bora'nın sevgili küçük ablaları, her türlü hikayesini dinleyip mutlu olan, onu uzaktan seven, özleyen stajyerlerim...

İyi ki varsınız, iyi ki Bora'nın anneannesi, babannesi, dedesi, amcası, dayısı, birbirinden tatlı manevi teyzeleri (onlar kendilerini bilirler, kızkardeşim olmadığı için mecburen kardeşlik yükünü omuzlarına yüklediğim canım arkadaşlarım) ve birbirinden eğlenceli manevi abileri, amcaları oldunuz.

Siz iyi ki varsınız, Bora iyi ki doğdu, hep birlikte nice güzel senelere...

Hepinize kocaman sevgiler...

Derya


10 Kasım 2013 Pazar

Mavi Gözlü Dev'i Saygı ve Özlemle Anıyoruz

Bu 10 Kasım'da Bora'yla birlikte Anıtkabir'e gitmek istedik aslında ama gidemedik. Evden de olsa saat 9:05'te ailecek Ata'mızı anmak için saygı duruşundaydık. Hazırolda durmayı öğrenen Bora, televizyonda Dolmabahçe'deki anma törenlerinde Ata'nın hayata veda ettiği o yatağa çiçek bırakan küçük çocukları gördü.
Saygı duruşundan 10-15 dakika sonra yanıma gelip "Anne ben Atatürk'e çiçek vereceğim." dedi.

Hem şaşırdım, hem şaşırmadım, hem gurur duydum, hem mutlu oldum, ümitlendim...

Bütün Cumhuriyet çocuklarına, Atatürk'ün torunlarına selam olsun... Atatürk ölmedi çocuklar!