Sayfalar

20 Nisan 2013 Cumartesi

Bora ile Gezmeler : Urla

Urla'yı uzun zamandır merak ediyordum. Bu yılın mart ayınaymış İzmir'in bu güzel ilçesini görmek.Urla'ya ulaştığımızda sahilde arabaya park yeri bulmak kolay olmadı pek. Meğer Pazar günü burada pazar kuruluyormuş ve haftasonu kahvaltısı için İzmir'in heryerinden buraya gelenler oluyormuş.
Bakar mısınız manzaranın güzelliğine?


Bizimkiler de manzaraya böyle uzun uzuuun baktılar işte.İki hasta erkek... Neyse ki bu güzel hava ikisine de iyi geldi ve dönüşte iyileştiler :)


Boracığım'ın terleyen minik lokum ayaklarından çoraplarını da çıkarıp onu böyle güneşe çıkardım işte...Mart ayının 24'ünde hem de!


Urla'da ne yapılır,nerelere gidilir diye inernetten araştırdığımızda "Güvendik Tepesi'ne çıkmadan, oradan muhteşem Urla manzarasını seyretmeden dönmeyin" dendiğini gördük. Bizim de ilk işimiz Güvendik'e nasıl gidildiğini öğrenmek oldu. Yolda mışıl mışıl uyuyan Bora'yı battaniyesine sarıp Güvendik Tepesi'ne çıkardık kucağımızda. Aşağıdaki resimde masanın karşısındaki birleştirilen sandalyelerde uyuyan paşa, Bora'dır Bora!.. Güvendik Çay Bahçesi'nde birşeyler içip yine "Urla'da yapmadan dönülmemesi gereken" şeylerden birini yapmak için yola koyulduk."Ünal Kardeşler'de katmer & çiğ börek yemek!"


Ünal Kardeşler'i yol tarafından geçerken bulduk. İçeri girdiğimizde arka tarafın muhteşem Urla sahiline açıldığını, dizi dizi masalarla tıpkı İstanbul Çengelköy'deki gibi sıcak bir kahvaltı mekanı oluşturulduğunu gördük. Ünal Kardeşler o kadar kalabalıktı ki bir an yer bulamayacağımızdan korktuk. Neyse ki biz Güvendik Çay Bahçesi sahibinden Ünal Bey'e selam getirmiştik; bizi güzel bir masaya yerleştirdiler :) Bora ile aşağıdaki fotoğraflarımızda farkedilen Bora'nın asık suratı uykudan uyandırılıp arabadan çıkartılmış olması sebebiyledir efendim! :) Gördüğünüz gibi ne kırmızı arabası, ne de ortamın hoşluğu güldüremedi beyfendiyi! Önünde kırmızı arabası, gözünde yaş ile bekleyen Bora nasıl ama?

Eveeet gördüğünüz gibi katmerlerimiz de geldi! Hem de meşhur ev yapımı yoğurttan yapılan ve cam şişede sunulan nefis ayran ile! Gördüğünüz o kocaman tabağı bitirdim, üstüne eşim peynirli sevmediği için onunkinin de yarısını afiyetle yedim! :) Bitiremediğim ayransa aklımda kaldı :)


Katmer ziyafetinden sonra yavaş yavaş, geze geze havaalanına gitmek amacıyla yola çıktık. Ünal Kardeşler'e çok yakın biryerde olan Delice'ye uğrayp doğal zeytinyağı sabunlarından aldık. (Delice'den ayrı bir postta bahsedeceğim.) Yol üstünde kurulmuş pazarı görünce dayanamayıp atladım arabadan :) Köylerden gelen doğal ürünlerin satıldığı pazarda alışveriş yapmak bambaşka birşey. Bana 3 yıl önce gittiğimiz Çeşme'deki pazarı hatırlattı. Mis kokan domateslerden, hayatımda gördüğüm en güzel limonlardan ve enginarlardan alıp arabaya döndüm. Bora yine lokum kıvamında uyuyordu :)


Havaalanına vardığımızda kendimize birer kahve alıp Bora'ya da mama hazırladık.Çok şükür mızmızlanmadan mamasını bitirdi. Tabi mamasını ikiletmeden bitirmesinde etrafındaki hanımların, genç kızların etkisi büyüktü. Bizim çapkın oğlan kime bakacağını şaşırdı! Bir sağdakine öpücük attı mamalı dudaklarıyla, bir soldakine...Kadınlar da şaşırdı kaldı! 
Ben rahatça kahvemi içebileyim diye Bora ile birlikte kitap bakmaya giden eşim uzun süre dönmeyince çok merak ettim. Meğer D&R'daki abilerle sıkı bir muhabbete girmişler, birbirlerini sevmişler, kaynaşmışlar bizimkiler! Daha sonra kitap bakma sırası bana geldiğinde ben de tanıştım Bora'nın kitapçı abileriyle. Bora'ya Gangnam Style açıp sesi de yükselttiler ve hep birlikte dans etmeye başladılar. Bilirsiniz Bora ne sever müziği, dansı...Tabi ki zevkten dört köşe oldu! Kitapçıya gelen müşteriler dans eden görevlileri ve bu minik bebeği gördüklerinde şaşırdılar tabi ki :)


Vee buna benzer çeşitli küçük küçük maceralardan sonra uçağımıza bindik. Böyle güzel bir gökyüzüne havalandık. İstanbul'da uçaktan indiğimizde bavulları beklerken Bora'nın birden "Dedeeeee!" diye bağırmasıyla irkilip baktığı yöne döndüğümüzde aşağıda görebileceğiniz resmi gördük hareketli reklam panosunda. Malum 2 gündür dedesini göremeyen Bora çok özlemiş, gördüğü ilk sakallıyı dedesi sanmıştı! Panodan zor ayırdık onu. 


2 yorum:

  1. Dedesini özlemiiş kıyamam ona çook tatlı:)Çok güzel gezmişsiniz canım,ah o katmerden şimdi olsa da yesem:)Gezmek Bora'ya çok yaramıştır,hem çok şey öğrenmiştir,hem de doğal şeyler yemek sağlığına sağlık katmıştır:)Çok öpüyorum sizi,hep böyle mutlu bir çekirdek aile olun:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım benim evet gezince temiz havadan mıdır nedir çabuk iyileşti :)
      Sağol canım, ben de çok öpüyorum Ege'yi ve seni :)

      Sil

Yorumlarınızı çok seviyorum :)