Sayfalar

26 Ağustos 2012 Pazar

Dubrovnik Gezisi (Devam...)

Dubrovnik'teki ilk günümüzde karşımıza çıkan bu güzel kız ve güzel papağanlar birlikte rengarenk bir tablo gibiydi. Yemeğin ardından gezmeye devam ederken onları fotoğraflamadan geçemedim. Evet, geç de olsa kaldığım yerden Dubrovnik'i anlatmaya devam ediyorum. (Dubrovnik'in tarihi ile ilgili ve burdaki ilk günümüzle ilgili önceki yazıma burdan ulaşabilirsiniz : Dünyada Cenneti Görmeyi Hayal Edenler )
Tur ekibi ve rehberimizle sözleştiğimiz saatte buluşup otelimize doğru yol alıyoruz. Otele varır varmaz ilk yaptığımız şey denize koşmak oluyor! Denize otelin uzun basamaklarından karşıdaki harika manzarayı izleyerek inmek çok zevkliydi.Plaj oldukça çakıllı ama Adriyatik'in suları gerçekten bambaşka!

 Buraya gelmeden önce deniz ayakkabısı almak çok iyi olurdu diye düşünüyoruz. Ama her zamanki gibi "Olsun..." deyip anın tadını çıkarmaya bakıyoruz :) Siz gidecekeniz bunu göz önünde bulundurun derim ben...Çok iyi yüzemesem de ben "denizci"yim eşim ise "havuz" taraftarı.Biraz denize girip epeyce de güneşlendikten sonra (Hatta ben güneşlenirken uyumuşum bile:) ) havuza geçmeye karar veriyoruz. Havuz sonrası akşam yemeği için plajda "Fisherman's Night" olduğunu öğrenip denize karşı hatta denizle iç içe romantik bir yemek yeme fikriyle mutlu oluyoruz!
Şu günbatımına bakar mısınız?Harika, değil mi?Akşam yemeği için plaja indiğimizde işte bu manzara ve hoş bir müzik bizi karşılıyor.
Gerçekten de masamız plajda, dalgalarla yan yana! Mumumuz da yakılmış, bu kadar romantizm fazla! :)
Hırvatların kendilerine özgü hoş müzikleri eşliğinde yemeğimizi yiyoruz. Herşey o kadar güzeldi ki o anlarda üç yıl önceki balayı tatilimizi bolca andık :)
Ertesi gün tatile uyanmanın verdiği enerjiyle uyandık ve güne önce yine bir gezintiyle başlayıp sonra yüzmeye geliriz dedik.İtiraf ediyorum; sevgili eşimi çok ama çooook yordum! Kitaplar,kremler,fotoğraf makinesi ve benim meşhur paletlerimi içeren koca plaj çantamı kilometrelerce taşıyan eşim ben Heidi misali seke seke dolaşırken epey ter döktü! "Yeter artık dönelim!"diyen eşime "Biraz daha, biraz daha..." diyerek cadde cadde dolaşmaktan bıkmadım. (Yürğmekten asla yorulmayacağımı bilen canım Hatice'ciğime burdan selam ediyorum!) Gezerken fotoğrafladığımız yerleri ekliyorum.
Bu şirin ilan tasarımını çok ama çok beğendim :)
Burası da rehberimizin tavsiyesiyle gitmeye karar verdiğimiz gizli bahçe, gizli koy gibi biryer. Babin Kuk koyuna 2-3 km uzaklıkta olan buraya tabi ki yine yürüyerek geldik! Deniz burada da harika...
Denize paralel uzanan bu ağaçlıklı, romantik yolda yürümeye devam ediyoruz ama yol bitecek gibi değil! Biz de ara ara durup fotoğraf çektiriyoruz, napalım başka yapacak birşey yok! :)
Bu manzara bu bakış açısından sizlere tanıdık gelebilir. Ertesi gün Karadağ turu için yola çıktığımızda bu açıdan yakalamışken burayı da çekmeden edemedim. Bir sonraki postta Karadağ'da neler yaptığımızı anlatacağım. Daha fazla gecikirsem kusura bakmayın.
Herkese selamlar...


11 yorum:

  1. Nefiss yerlermiş canım.Ahh ahhh...Bu sene hala bir yere gidemedik.Benim için biraz dua et;))Papağanlı kız çok tatlı ve o deniz müthüş müthüş..Biz kadınlar o kocaman çantalardan bir ayrılsak,eşler nasıl da rahat edecekler:)Ama tedbirli olmak zorunda olan da biziz yine.Su,havlu,güneş kremi...Mutlu bir hafta geçirin canım:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım gerçekten çok beğendiğimiz bir yer oldu.İnşallah ileride siz de gidersiniz...Türkiye'de tatil yapmaktan kesinlikle daha ekonomik!
      Size mutlu, güzel bir hafta diliyorum...

      Sevgiler :)

      Sil
  2. Kardeşim süper fotoğraflar en üst fotoğrafta ki kıza bittim:)))Sizde süpersiniz maşallah öpüyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kıza ve gülüşüne ben de bayıldım ablacığım :)Çok teşekkürler,süper olan sensin!
      Sevgiler...

      Sil
  3. Canımıniçi selamını aldım:))) o yürüyüşlerden mehmet gibi ben de nasibimi almadım değil hani! çünkü hakikatten yorulmuyosun yawwww:)((bak tembelliğimi örtmek için seni nasıl da kullandım:))Canım benim, güzel yazılarını zevkle takip ediyorum, yaşıyormuşçasına keyifle okuyorum, hep yaz e mi güzel dostum... senden aldığımız ilhamla belki bizde bi gün -dünyada cenneti görmeyi hayal edip- o masal diyarlara gidip gezeriz... kucak dolusu sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. Canım beniiiiim, candostum hemen de okumuşsun ne kadar sevindim anlatamam :) Nasıl geçti Gökçeada tatiliniz?Eminim çok güzel geçmiştir...Ben de sizin fotoğrafları ve anılarınızı merakla bekliyorum!
    Çok da özledim en yakın zamanda görüşmek istiyorum!
    Kastamonu'ya gidiyorum bu akşam 6 gün kalıcam, dönüşte bize bekliyoruz...
    Herkese selamlar...

    YanıtlaSil
  5. Merhaba, bloğunuzu yeni keşfettim çok güzel fotoğraflar bayıldımmm. Hele o deniz fotoğrafı...Ayakkabısız da olsa girilir keyif yapılır :)

    YanıtlaSil
  6. Merhaba Selcen :) Hoşgeldin! Çok teşekkür ederim, kesinlikle öyle! Biz de ayakkabısız girdik zaten, dayanmak mümkün değil :)

    YanıtlaSil
  7. Adaşım fotoğraflar çok güzel bayıldım.Bayramda bir arkadaşım Dubrovniğe gidecek hemen gönderiyorum senin bu gezi yazını ona

    YanıtlaSil
  8. müthiş günbatımı, mumlar, romantizm, aşk ....ve siz ... aşklarına yakından tanıklık ettiğim sizlere yakışır bir an yaşamışsınız gerçekten, harika görünüyorsunuz :)

    YanıtlaSil
  9. çok guzel kareler yakalamışsınız.
    Sevgiler. :)

    YanıtlaSil

Yorumlarınızı çok seviyorum :)